Avrupa birliğine bağlı bir ülkede yaşıyoruz ama hâlâ Avrupalı değiliz...
Niye...?
Çünkü balkonlarda hâlâ kilim çırpıyoruz...
Banyolarda hâlâ tavuk kesiyoruz...
Sokaklarda hâlâ kurbanlık dana kovalıyoruz...
Mahallelerde ve sokaklarda hâlâ saç saça baş başa kavga ediyoruz...
Yüzümüze hâlâ gülücük atıp sevecen davranan bir kadını hemen yatağa atmak istiyoruz...
Hâlâ Kural ve kaide tanımıyoruz...
Hâlâ öküz eti Domuz eti kavgası yapıyoruz...
Hâlâ kadınların erkeklerle tokalaşmasını günah sayıyoruz...
Hâlâ yerlere tükürmeye devam ediyoruz...
Hâlâ önünden geçtiğimiz bahçenin kime ait olup olmadığına bakmadan canımız istedi diye içindeki elma ve armut ağacının meyvasını izinsiz koparıyoruz...
Hâlâ yalansız rüşvetsiz iş yapmıyoruz...
Hâlâ kadın ile erkeğin eşit olmadığını savunuyoruz...
Hâlâ aşktan anlamıyoruz...
Hâlâ Haram Helâl tartışması yapıyoruz...
Hâlâ sünnetli olmayana kız vermiyoruz...
Hâlâ Kendimize istediğimiz özgürlüğü başkasına istemiyoruz...
Hâlâ resmi bir işimiz olduğunda dayı, amca veya teyze araya koymadan görmek istemiyoruz...
Hâlâ birisiyle tartıştığımızda onu güzel evire çevire dövmek istiyoruz...
Hâlâ bir köpek gördüğümüzde taşlamak istiyoruz...
Hâlâ bir kuş gördüğümüzde avlamak istiyoruz...
Hâlâ vebadan kaçar gibi okumadan yazmadan kaçıyoruz...
Hâlâ bilime inanmıyoruz...
Aslında bu ve buna benzer örneklerle Avrupalı olmadığımızı kanıtlamak, açıklamak mümkün ama bu bir kaç örnek sanırım çok şeyi anlatmaya yeter...