1974 Ceylanpınar doğumlu. Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu. Sonrasında Mersin Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünü bitirdi. Eğitimciliğini sürdüren şairimizin on parmağında on marifet: Türkçe öğretmenliği, radyo ve televizyon programcılığı, gazetecilik, sinema sanatı üzerine dersler… Objektif ve Katılım adlı yerel gazeteler çıkardı. Edebiyat dergilerinde şiirleri yayımlanıyor. Diyarbakır’da çıkan yerel gazetelerde yazıları yayımlanıyor. Senaryo üzerine Kürtçe yazdığı kitabı basımda olan şairimizin yayımlanmış iki şiir kitabı var: İlk kitap 2007 yılında Etki/ Dize Yayınları’nda basılmış: “cebimdeki çakıl taşları”, ikinci kitap 2019 yılında klaros yayınları ürünü “YASAKTIR BU AŞKTAN ÇIKMAK”

Uğraşı sanat, edebiyat ve özellikle de şiir olan şairimizi; her kitabından bir şiiriyle selamlıyorum.

CEMRELER DÜŞÜNCE

İlk cemre yüzüme düştüğümde anladım

Suların azizliğini ve yâr olmadığını serçelere

Toprağın değişen rengine

Ve dağların insanları neden çektiğine dair

Varsayımların elbette artık önemi olmayacaktı

Her akşam düş emzirdiğim toprak

Çıldırtıcı bir hazla sarıldığım gökyüzü

Dişlerimi kamaştıran çağla

Bilmeyecekti yaprak döktüğümü

Şimdi avurtları çökmüş bir çocukluğun içinden

Kıvılcımlarla tutuşan yalnızlıklarım var

Oyun parklarında ısmarladığım dostluklarım

Sokaklara adını verdiğim aşklarım

Kaç kezdir saçlarımdaki akları ayıklıyorum

En sinsi gülüşümle bakıyorum aynalara

Uzun kavgalara saklıyorum kendimi

Gecikmiş yolculuklara, uyuşmuş itiraflara

Sesimi bileyerek korkunç uzaklıklara

Kutsal suçlarım da var ayan beyan işlediğim

Onlardan söz etmeyi unutur muyum sandınız

Mesela rüzgârda yürümek, ülkemi fısıldamak kuşlara

Güzel bir kızın avuçlarını kaşımak

Ya da yüreğimi dağıtmak bulvarlara

Son cemre düştüğünde anladım

Aşkın çelik bir tırpan gibi acı verdiğini

Ve göğsümdeki muskanın beni korumaya yetmeyeceğini

İşte tevekkül ediyorum şiire

İşte tevekkül ediyorum şiire

İşte tevekkül ediyorum şiire

a.rahim/cebimdeki çakıl taşları

Kara, kapkara düzende ve bu zifiri karanlıklarda her şiir, birer meşaledir. Şairleri ve geleceğe ışık tutan şiirleri seviyorum. Bundan ötürü bu karanlık dönemde elinde meşaleler, pardon, şiir kitapları taşıyan insanları ayrı seviyorum.

Dağılmak makamından geliyorum tanrım

Hem ozan hem dengbêj

Hem yılmaz hem güney

Hem Kürtçe hem Türkçe

Damarı çatlak bir ahşap gibi

Suları kurak bir kaynak gibi

Dağılmak makamından

Başkasının ateşinde yanmak gibi

Kavruluyor doksan dokuz zerrem

Aşkınla bir külhan gibi

A.RAHİM KILIÇ/YASAKTIR BU AŞKTAN ÇIKMAK

Bir başka yazıda bir başka şairle buluşmak dileğiyle… AYDIN ALP