Debisi ağır bir nehrin akışını kesen engel, ne yazık ki kaldırılamadı! Nehrin debisi zaten ağırdı ve var olan akış da kesilir gibi oldu!
Hayatım, hayatım boyunca bu nasıl bir şey demekle geçti! Akıl dışı bu iş nasıl oluyor demekle geçti!
Toplumların ömrü, insanların ömrünün toplamıdır. Toplumlardaki değişim, insanların ömrüyle sınırlı değil; ama insanlarım ömrü sınırlıdır. Bundandır insanların tahammülsüzlüğü!
SANA TUTULDUM
Örtme yüreğini, kız örtme!
Şiirleri mimlenmiş
Sakıncalı
Ben yaralı şair
Ocağına düştüm!
Beni dinle
Yüreğini esirgemezsin
Kalem erir, yazarken ben erirdim!
Onca acımasız yoklukta, hep yontardım kendimi
Günü geldi, uzak yollar aştım paylaşılmaya
Yüz çevirdi kapılarına vardığım!
Cırcırböceği çıktı karınca bildiğim!
Hayatım yana düştü!
Örtme yüreğini, kız örtme!
Beni ırmaklar bıraktı okyanusuna
Onlardan kaçarken sana tutuldum!
Dalları kesildi!
Yaprakları koparıldı yüreğimin!
Filizleri kaldı!
Yakınsın bana, sevdalım ol!
Sağalt beni!
Köreltmesin duyarlılığımı
Çirkin insanlara yenilmenin korkusu
Örgünleşsin
Versin meyvelerini gönlüm
Yenilirsem
Sana yenileyim!
Serelim yüreklerimizi, orta yere serelim!
Özlemlerimizi katalım
Sevdamızı
Gökyüzü maviliğini de
Su verelim, karalım birbirine
Sevginle buharlaşır acılarım
Aydınlanır, sana yaraşır
Bölüşmesini öğrenelim kız
Büyürüz!
1983
AYDIN ALP YÜREĞİNİZİN KAPILARINI KIRACAĞIM
Bütün dünyada, binlerce yıldır, insanların kendini sömürenlere biat etmesi; genlere işlenmiş bir gerçekliktir. Yaşayarak öğrendiğim bir gerçeği söylüyorum. Eınstein bütün alçakgönüllüğüyle şu an bizim burada yaşamış olsaydı, ona akıl vermeye çalışan sürüyle okuma yazma bilmeyen insan olurdu. Bizim toplumumuzda, insanlara yukarıdan bakan tiplerin etrafında insanlar, el pençe divan kesilir! Osmanlıdan bu yana; savaşların, kıyımların, katliamların, devşirilmelerin olduğu yüzyıllar boyunca toplumumuzda ne oluyorsa yukarıdan aşağıya oluyor! Kim demiş dip dalga geliyor? Karanlığın dibi mi olur? Katmerli bir çaresizlik, yüzyıllardan bu yana geliyor? Batı gelişiyor ve biz onlara dış güçler, emperyalistler, gavurlar, küffarlar diye sadece diş biler görünüyoruz; ama sadece diş biler görünüyoruz!
21. yüzyılın ilk çeyreğindeyiz. Şimdi bile bize kılıç kalkan, ok yay takımı verilse ve savaşa gitmemiz istense inanın biz, devasa bir kitle olarak sınırlara yığılırız!
Bütün dünya için değişim kaçınılmazdır. Değişmez görünen toplumumuz için de böyledir bu! Çünkü çağın bir ruhu vardır. Ve içten içe işler! Zaman alır; ama yol da alınır! Bir de bakarsın illüzyon dağılır ve senin âşıkken büyülendiğin görüntü, yerini çıplak bir gerçeğe bırakır! Ah, bu muydu gerçeği çıkar ortaya! Biz Diyarbakırlılar buna kafama dank etti deriz! Zaman alır; ama eninde sonunda gerçek, yanılsamanın yerini alır! Lafı dolandırmaya gerek yok. İkinci turda muhalifler, cumhurbaşkanlığını kazanırsa, parlamento için büyük yararı olur diye düşünüyorum. Toplumsal denge için büyük katkısı olur diye düşünüyorum. Parlamentonun da, partilerin de toplumsal kasları oluşur diye düşünüyorum. Parlamento daha bir işlev kazanır diye düşünüyorum.
Tek tiplik, tek renk; toplumlar için öldürücüdür! Bunu biliyor ve bildiriyorum.
Çağın ruhu değişimdir ve değişim kaçınılmazdır. Bugün ya da yarın; ama mutlaka! Sevgiler, saygılarımla… AYDIN ALP