1 Mayıs, İşçi ve Emekçilerin Birlik ve Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü kutlu olsun. 1’é Gulané, Cejna Kedkâr u Xebatkâran piroz be!
1856 Avustralya’da işçilerin ayaklanması ve 1 Mayıs 1886’da Amerikan İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde, beyaz ve siyahi işçilerin hep birlikte “Ulusal Park”a girmeleri, yan yana ve omuz omuza durmaları, ırkçılık sistemini de yerle bir etti. Önyargılardan oluşmuş duvarlar yıkılmaya başlandı. Ve 1889 “İkinci Enternasyonal”da Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs’ın, tüm dünyada “Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü” olarak kutlanmasına karar verildi.
BİR İŞÇİNİN SINIF GURURU
sayılar ve saatler daraltamaz ruhumu
kendi zamanımı kendim yaratırım
GÜLÜN İNİSİYATİFİ
umutlanmayacağım hiçbir değer yoktur
gülün inisiyatifi bendedir
güzelim dünya, eğil eğil şöyle
kulaklarına söyleyeyim
tek bir yaprağın bile incinmesi ölümüm
gül benimle güzeldir
kuşları uçuran alın teri benim
özlem, öyle güzel devrimle açar
gülün inisiyatifi bendedir
AYDIN ALP / ATEŞİN KEHÂNETİ 1989 CEM YAYINEVİ
RUHLAR MAHŞERİ (Toplu Şiirler) 2015 j&j YAYINLARI
Ülkemizde her 1 Mayıs’larda, topluma bir dehşet yaşatılıyor! 1 Mayıs, yasa olarak bayram kabul edilmiş; ama zihniyet olarak asla! İşçilerin, emekçilerin omuz omuza olmalarından kaynaklanan dehşetli bir korku var sermayedarlarda! Çünkü düzen, harami bir düzen! İşçilerin, emekçilerin bayramlarını gururla, güle oynaya kutlamalarına tahammül yok! Neredeyse ülkenin bütün güvenlik güçleri, seferber ediliyor! Ülkemizde, sanayisini kurmuş ülkelerde olduğu gibi bir burjuva sınıfı var mı, emin olun kuşkuluyum bundan. “Sınıfsız, imtiyazsız kaynaşmış bir kitle” olduğumuzdan değil! Özellikle bu son dönem zenginleri, devlet ihaleleri ve rant vurgunlarıyla türeyen zenginlerdir! Köksüz, nobran, pudra şekerli astronotlar bunlar; bayağı havalanmışlar! İşçilerin ve emekçilerin birliğinden, dayanışmalarından korkarlar tabi. Gerçi ülkemizin egemenleri, işçilerin ve emekçilerin dayanışmalarından ne zaman korkmadı ki? Peki, emek bilincine sahip bir işçi sınıfından söz edilir mi? Emin olun bundan da kuşkuluyum. Ben işçilerin ve emekçilerin on yıllardır verdikleri mücadeleyi asla göz ardı etmem! Binlerce emek şehidini göremeyen gözler, kör olsun! Peki, ne demek istiyorum o zaman? Bu ülkede, hiçbir konuda geleneğe, birikime izin verilmedi. İşçilerin, emekçilerin haklarını savunan insanlar; tek tek olsalar bile bertaraf edildiler. İşçilerin haklarını savunan sendikaların üzerine gidildi. Emekçilerin yüreğini taşıyan ve onların haklarını elde etmek isteyen sendikalaşmaya izin yok! Sarı sendikalarınsa önü açılıyor! Bizler; işçiler, emekçiler, emekten yana olanlar, demokratlar da hiç birlik olamadık ki bir sınıf bilinci oluşabilsin!
Ne kadar demokrasi, o kadar hak! Yoksulluk katmerleniyor, işsizlik artıyor! Umutsuzluk ve karamsarlık, ağ gibi sarıyor yürekleri! Üretim patinaj yapıyor! Yüksek düzeyde sanayi üretimi olmadığı için özellikle eğitimle yetişmiş, vasıflı emek alanına ihtiyaç gitgide azalıyor! Sınırlı sayıdaki düzeyli alanlar da vasıflı insanlarla buluşamadığından sarsılıyor! İstikrar ve güvenilirliğin olmayışı, asıl sorun! Ülkede çalışan kesimlerin çoğu asgari ücret grubunda, yani açlık sınırları içinde! Üretim dünyasıyla bağı olan eğitimin de günümüz dünyasıyla, emekle hiç bağı yok! Mutlak ezbercilik üzerine kurulmuş ve günümüz dünyasının gerektirdiği sorgulama anlayışı kesinlikle yasak! Yoksulluk ve işsizlikle boğuluyor ülke! Onun için hangi düzeyde mezun olursak olalım; elimizden her iş gelir, ne olursa yaparız anlayışı var! Sermayedarların, ülkenin kalkınmasıyla ilgili dertlerinin olduğunu sanmıyorum. Kısa vadeli ve çok kazançtan başka projeleri yok! Devletten geçinme kolaycılığı, vurgun anlayışını pekiştirdi. Ve ne yazık ki ülkemiz sermayedarları emekçilere, asla insan gözüyle bakamadı! Emekçileri, sadece sömürülmesi gereken üretim aparatları olarak gördüler!
Kim ne derse desin, bütün dünyada, ülkeleri geliştirenler emekçilerdir. Ülke sevdalıları da emekçilerdir, ülkelerin gerçek sahipleri de diyorum. Niye bunları söylüyorum? Emekçilere insanca yaşamı çok görenler, emekçilere höykürenler; bu ülkenin parazitleridir diyorum. İster softalıkla anırsınlar, ister kuduz olsun ulusunlar; emekçilerin omuzlarına basıp egemenlik taslayanlar, er geç alaşağı edilecekler! Unutmasınlar, bu böyledir ve böyle bilinsin!
BİR YAŞAMAK İNCELİĞİ
ağır bir atmosfer bu, yüreğim sürdür kendini /şaşırma vuruşlarını, sertliğini ve yumuşaklığını yitirme
bak ağaçlar bile renkleriyle suları anlatırken /sen mutluluk sabahlarının egemeni olduğunu unutma
ve sonra hep beraber ve kardeşçe
MUTLULUK SABAHLARININ İKTİDARI
ben derin acıların yaşandığı bir ülkeden sesleniyorum /hiç görmediğiniz, belki bilmek de istemediğiniz vicdanlarınızla bir olup beyninizi istila edeceğim /göğüslerinizin sol tarafında unutulmuş aşkınız yeniden /yeniden gömüleceksiniz, geleceği kahkahalar olan sulara/hepimizindir dünya, ‘bir benim’ diyenler /zorlu bir onur bu, yıkar tekelleri /insan dediğin nedir ki, bir yaşamak inceliği /mutluluk kamaştırır gezegenimizi, kadın ve erkek yan yana /bir doyumlu esenlik yükselir, uzayın sonsuzluğuna
AYDIN ALP ATEŞİN KEHÂNETİ 1989 CEM YAYINEVİ
RUHLAR MAHŞERİ (Toplu Şiirler) 2015 j&j YAYINLARI
Harçlıkla, hatta çoğu kez harçlıksız büyümüş ve maaşından başka hiçbir geliri olmamış, olmasını da istememiş ben; anlamadığım alanı konuşmayayım. Ama emek konusunu; işçilerden, emekçilerden, halklardan yana çarpan birikimli ve mert yürekler konuşsun isterim. İşçiler, biz emekçiler adına; aşağılık sömürücüler konuşmasın!
NOT: Bugüne kadar emekçilere sadece az ücretle çok çalışsınlar diye projeler üretildi. Üretime harcanan bedelin, yani emeğin karşılığı insanca bir yaşam hiç amaçlanmadı! Sanayisini kurmuş ülkelerin emekçileri yazın tatillerde! Daha da doygun yaşasınlar, ne güzel! Bütün güzellikleri yaratan onlardır ve bütün güzelliklere yaraşan da onlardır! Bizler de emekçiler olarak resmen ekmek derdindeyiz! Metafor yapmıyorum, basbayağı karın doyurma derdindeyiz! Utanması gerekenlerin, utanma duygusunu yitirdiklerini biliyoruz! Bütün emekçilere ve herkese; özgür, refah içinde ve mutlu yarınlar diliyorum. Bütün işçilerin, emekçilerin bayramını kutluyor; hepimizin geleceği, emeğe yaraşır güzellikte olsun diyorum. Yaşasın 1 Mayıs! Bıji 1’é Gulané! Sevgiler, saygılarımla… AYDIN ALP